Damla'nın son zamanlardaki favorisi. Konu fareler olunca ben pek sevmesem de minik kitap kurdu çok keyifli vakit geçiriyor.
Gülsen Hanım her sonbahar aynı dertle uğraşıyordu: fareler. Ortalığı pisleten, herşeyi kemiren bu mikrop dolu hayvanlara dayanamıyordu. (Aynı ben) Bütün delikleri tıkasa bile fareler içeri girmenin bir yolunu buluyor, kilerdeki yiyecekleri yiyorlardı. Gülsen Hanım fare kapanı kurmayı dener, fare zehrini dener, hatta yavru bir kedi bile alır. Ama hiçbir şey fayda etmez. Sonunda Gülsen Hanım şehre taşınmaya karar verir, bir apartmanda dördüncü kata taşınır. Artık farelerden kurtulmuştur ama şehirde bahçesi yoktur, kuşların cıvıldadığı elma ağacı da. Bir gün parkta kuşları beslerken aslında farelerin de aç olduklarından dolayı evini istila ettiğini anlar ve hemen evine döner. Onlara evinin yanındaki minik kulübede yer yapar, arada yemek koyar. Böylelikle birlikte yaşamayı öğrenirler.
Yazıları uzun ama resimleri çok güzel bir kitap. Fareler öyle güzel resmedilmiş ki, bebek arabalı fareler, iskambil oynayan fareler, halay çeken fareler... Resimleri o kadar beğendim ki Helga Bansch 'ın resmettiği diğer kitapları da hemen almaya karar verdim.
Bu kadar fare gördükten sonra fare yapmasak olmazdı :) Huni şeklinde kestiğiniz kartonu yapıştırın. Bu yaramaz farenin kuyruğu şönil, bıyığı eva, burnu da ponpondan.
9 Mart 2015 Pazartesi
Yaramaz Fareler
Gönderen
Kadriye Öztürk
zaman:
23:42
0
yorum
Categories
Kitap Etkinlikleri,
Kitap Tanıtımı,
YKY Yayınları

Annemin Çantası - Sara Şahinkanat
Arkadaşlarla buluşacağımda ne zaman birkaç çocuğun biraraya geleceğini öğrenirsem hemen yanıma bir kitap ve onunla ilgili yapabileceğim etkinlik malzemelerimi alıyorum. Çocuklara kitap okumaya bayılıyorum. Kendimi daha da geliştirmek için çeşitli eğitimlere de katılıyorum ama en önemlisi deneyim.
Hikayemiz güzel bir yaz günü bir annenin iki çocuğuyla ve omzunda kocaman bir çantayla dışarıda geçirdikleri bir günü anlatmaktadır. Bu çanta süperdir. İçinden kirlendiklerinde yedek kıyafet, yaralandıklarında yara merhemi, acıktıklarında sandviç, hatta minik kedicik için süt ve martılar için kurumuş ekmek bile çıkar. Ama gün sonunda çocuklar aslında süper olanın çanta değil her şeyi düşünen anneleri olduğunu anlarlar.
Çok tanıdık değil mi? Bu kadar çok şeye gerçekten ihtiyaç var mı diye düşünüyor insan. Özellikle de omuz ve sırt ağrıları başlamışken. Ama çantam ne kadar hazırlıklıysa o kadar rahat ediyorum. Damla acıktığında acaba nerden ne yesek diye düşüneceğime hemen çantadan çıkartabiliyorum. Dışarıda bisküvi yiyenleri gördüğünde çantadan kuruyemişleri çıkartabiliyorsam bisküvi yememize gerek kalmıyor. Ama minik çantalarla dolaşan annelere de hayranım bu arada, hepimiz siperiz.
Bu arada kitabın sonunda yer alan anne ve çocuklarının maskeli ve pelerinli resmine bayılıyoruz, evdeki minik pelerinli süper kahramanın sebebi budur.
Annemin çantasını okuduktan sonra çanta yaptık. Çantayı evadan kestim ve zımba ile birleştirdik. Hem zımba yerlerini kapatmak hem de süslemk için kağıt bantlar kullandık. En sonra parlak taşlar ve etiketlerle süsledik. Harika olmuş, değil mi?
Hikayemiz güzel bir yaz günü bir annenin iki çocuğuyla ve omzunda kocaman bir çantayla dışarıda geçirdikleri bir günü anlatmaktadır. Bu çanta süperdir. İçinden kirlendiklerinde yedek kıyafet, yaralandıklarında yara merhemi, acıktıklarında sandviç, hatta minik kedicik için süt ve martılar için kurumuş ekmek bile çıkar. Ama gün sonunda çocuklar aslında süper olanın çanta değil her şeyi düşünen anneleri olduğunu anlarlar.
Çok tanıdık değil mi? Bu kadar çok şeye gerçekten ihtiyaç var mı diye düşünüyor insan. Özellikle de omuz ve sırt ağrıları başlamışken. Ama çantam ne kadar hazırlıklıysa o kadar rahat ediyorum. Damla acıktığında acaba nerden ne yesek diye düşüneceğime hemen çantadan çıkartabiliyorum. Dışarıda bisküvi yiyenleri gördüğünde çantadan kuruyemişleri çıkartabiliyorsam bisküvi yememize gerek kalmıyor. Ama minik çantalarla dolaşan annelere de hayranım bu arada, hepimiz siperiz.
Bu arada kitabın sonunda yer alan anne ve çocuklarının maskeli ve pelerinli resmine bayılıyoruz, evdeki minik pelerinli süper kahramanın sebebi budur.
Annemin çantasını okuduktan sonra çanta yaptık. Çantayı evadan kestim ve zımba ile birleştirdik. Hem zımba yerlerini kapatmak hem de süslemk için kağıt bantlar kullandık. En sonra parlak taşlar ve etiketlerle süsledik. Harika olmuş, değil mi?
Gönderen
Kadriye Öztürk
zaman:
23:25
1 yorum
Categories
Kitap Etkinlikleri,
Kitap Tanıtımı,
Sara Şahinkanat,
YKY Yayınları

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)